12 Şubat 2016 Cuma

             Lale Devri




        •Lâle Devri,  1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona eren dönemdir.

        •Bu dönemin padişahı III. Ahmet, sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’dır. “Zevk ve sefa” devri olarak bilinir. 


        •Adını, o dönemde İstanbul’da yetiştirilen ve zamanla ünü dünyaya yayılan lale çiçeklerinden alır. Bu dönem gerileme        dönemine dahil olmaktadır.
Lâle Devri’nde sanat ve toplumsal hayata özgün bir anlayış getirilmişti. 

Sultan III. Ahmet, Topkapı Sarayı ile Yeni Câmii’de birer kütüphane, Ayasofya’da Bâb-ı Humâyun’un karşısında Türk sanat şaheserlerinden sayılan Sultan Üçüncü Ahmet Çeşmesi ve İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak amacıyla da “Deryayi Sim” adlı bir su bendi inşa ettirmiştir.
Dönemin belki de en gözde eseri olan Sâdâbâd, maalesef günümüze kadar gelememiş, bize yıkıntıdan fazla bir şey kalmamıştır.

Lale Devri Islahatları

      Paris , Londra ve Viyana gibi Avrupa başkentlerine geçici elçilik heyetleri yollanmış , böylelikle Avrupa’yı daha yakından tanıma imkânı sağlanmıştır.





Said Efendi ve İbrahim Müteferrika Avrupa’dan matbaayı getirmişlerdir.






      İlk kez çiçek hastalığına karşı aşı uygulanmıştır.







İstanbul’daki yangınları önlemek için yeniçerilerden Tulumbacılar adı verilen
bir itfaiye ocağı kurulmuştur.




       
          Çini atölyeleri açılmıştır.








                                  
 Kağıt fabrikası açılmıştır.        
         •Lale Devri’nde sanat alanında görülen en önemli kişi Levni’dir. Asıl adı Abdülcelil Çelebi olan Levni bu devrin en büyük nakkaşıdır.

Lale Devrinin Sonu










                                     
          


Halkın büyük bir kısmı zor durumdayken İstanbul'da bazı devlet büyüklerinin rahat bir yaşam sürdürmeleri, eğlenceye düşkünlükleri huzursuzluklara sebep oluyordu. İran savaşı sırasında Sultan'ın, fethedilmiş kaleleri para karşılığı sattığı söylentisi üzerine, halktan Sultan'ın sefere çıkması isteği gelmişti. III. Ahmet, göstermelik bir sefer alayı düzenledi. Akşam olunca kayıklarla saraya geri döndü. Bu durumun anlaşılması bardağı taşıran son damla oldu.İsyanın lideri Arnavut asıllı bir yeniçeri olan Patrona Halil aynı zamanda Beyazıt Hamamı'nda tellaklık yapıyordu. Asilerin isteği üzerine Nevşehirli Damat İbrahim Paşa idam edilerek cesedi isyancılara teslim edildi. Padişah III. Ahmed tahttan indirildi ve yerine I. Mahmud getirildi.     



Telif haklarına saygılıyız.Herhangi bir telif hakkı ihlali söz konusuysa bize bildirin,hemen kaldıralım. "mustafa.akbyk2711@gmail.com"          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder