16 Şubat 2016 Salı

DÜRÜST BİR İNSAN,YILMAZ BİR İDEALİST,HIRÇIN BİR KALEM

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ

YAŞAMI
       12 Ocak 1905’te İstanbul’da doğdu.

       Babası deniz binbaşı Mehmet Nail Bey.

       Atsız’ın bir kardeşi yine bir eğitimci ve yazar olan Ahmet Nejdet Sançar, diğer kardeşi ise 
Fatma Nezihe Çiftçioğlu’dur.

       Atsız, ilk ve orta öğrenimini Kadıköy’deki Fransız ve Alman Mektebi’nde, Kadıköy ve 
İstanbul Sultanisi’nde yapmıştır.

       İstanbul Sultanisi'ni bitirdi.

       1930'da Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.

       1931 yılında felsefe bölümünde okuyan Mehpare Hanım ile evlenmiş; fakat 1935’te ayrılmıştır.

       Çıkardığı dergilerin çoğu, bir süre sonra mahkeme kararları ile kapatılmıştır.

       1931'da "Atsız Mecmua"yı yayınlamaya başladı.

       Köycü bir yaklaşımdan Türkçü bir yaklaşıma yönelen bu dergideki bazı yazıları nedeniyle üniversiteden uzaklaştırıldı, öğretmenliğe başladı.

       1933'ten 1952'ye kadar Malatya, Edirne ile İstanbul’daki okullarda edebiyat öğretmenliği ve kütüphanecilik yaptı.

       1933-1934 arasında "Orhun" dergisini çıkardı.

       2'nci Dünya Savaşı sırasında güçlenen "Turancı" akım içinde önemli bir yeri oldu. Ekim 1943'te "Orhun"u yeniden çıkarmaya başladı.

       Bu dergide solcu eylemlerle bu eylemlere katılanları iki kez Başbakan Şükrü Saraçoğlu'na şikayet eden mektup yayınladı.

       1944'te "Irkçılık-Turancılık" davasından tutuklandı.

       1952'de Süleymaniye Kütüphanesi'nde görevlendirildi. Aynı yıl "Orhun"u tekrar çıkardı.

       1964-1975 arasında "Ötüken" dergisini yayınladı. .1964´den vefatına kadar Ötüken dergisini yayınladı

       Ötüken'deki yazıları nedeniyle 1973'te bir kere daha cezaevine girdi.

       10 Aralık 1975’te kalp krizi geçirmiş, fakat doktor onun kalp hastası olduğunu anlayamamıştır. 11 Aralık 1975’te geçirdiği ikinci kalp krizi, Atsız’ı aramızdan alıp götürmüştür.

Nihal Atsız’ın Fikirleri

       Nihal Atsız Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan romanına yanıt olarak 1940 yılında yazdığı İçimizdeki Şeytanlar kitapçığında ırkçı olduğunu şu sözlerle belirtiyordu:

       Ben ırkçı, Türkçü ve Turancı olduğum için –övünerek söylüyorum- Sabahattin Ali’nin itiraflarına cevap vermek lüzumunu duyuyorum.

       Türk ırkçılığının Nazizm'den kaynak aldığını ileri süren anlayışa karşı yazdığı bir yazıda ise Atsız:

       "Yalnız Yahudilere karşı güdülen Alman ırkçılığı ile, her millete karşı bir korunma ilkesi olarak ileri sürülen Türk ırkçılığı arasında bir bağlantı bulunmadığını" söyler.

       Türkiye Komünist Partisi yöneticilerinden Reşat Fuat Baraner'in kaleme aldığı 'En Büyük Tehlike' broşürüne karşı yazdığı yanıtta Atsız Türk ırkçılığını şöyle açıklar:

       Bizim ırkçılığımızı da Alman yardakçısı olduğumuza tanık diye gösteriyorlar.

       Yoldaşlar şunu iyi bilsinler ki Almanya cihan haritasından silinip Almanlığın kökü kazınsa 
bile biz yine ırkçı kalacağız.
      
         Alman ırkçılığı yalnız Yahudilere karşıdır.

       Anası veya babası Çek, Lehli gibi Alman düşmanı milletlerden olan fertleri Almanlar yabancı saymıyorlar.

       Bizim ırkçılığımız ise bütün milletlere karşıdır.

       Bu ırkçılık Türklüğün ihtiyaçlarından doğmuş olaylarla gelişmiş bir ırkçılıktır.

       Uzun, acı, denemelerden sonra anladık ki pasaport vatandaşlarından fayda yoktur.

       Atalarının kanıyla, diliyle, geleneğiyle bu toprağa bağlı olmayan insanlar en ufak menfaati görünce ihanetten çekinmiyorlar.

       Biz bunun için ırkçıyız.

       Balkan savaşında Arnavutlar, Cihan savaşında Araplar ihanet ettiği için ırkçıyız.

       Selanik`i Yunanlılara tüfek atmadan teslim eden Tahsin Paşa ve Sevr paçavrasını imzalamaktan sevinç duyan Rıza Tevfik Arnavut olduğu için ırkçıyız.

       Harp Okulu öğrencilerini zehirlemek isteyen Nazım Hikmetof Yoldaş Polonyalı olduğu için ırkçıyız.

ESERLERİ

Romanları

       Dalkavuklar Gecesi, İstanbul 1941.

        Bozkurtların Ölümü, İstanbul 1946.

       Bozkurtlar Diriliyor, İstanbul 1949.

       Deli Kurt, İstanbul 1958.

       Z Vitamini, İstanbul 1959.

       Ruh Adam, İstanbul 1972.

Öyküleri

       Dönüş

       Şehitlerin Duası

       Erkek kız

       İki Onbaşı, Galiçiya...1917…

       Her çağın masalı: Boz oğlanla Sarı yılan

Şiirleri

       Yolların Sonu, (Bütün şiirlerinin toplandığı kitap) İstanbul 1946.

       Afşin’e  Ağıt

        Ağıt

       Aşkınla

       Ay Yüzlü Güzel Konçuy

Makaleleri

       (Ahmed Naci ile birlikte) 'Anadolu'da Türklere ait yer isimleri', Türkiyat Mecmuası, sayı.2 (1928)

       'Türkler hangi ırktandır?', Atsız Mecumua, sayı.1 (1931)
('Çiftçi-Oğlu H. Nihâl' imzasıyla) 'Dede Korkut Kitabı hakkında', Azerbaycan Yurt Bilgisi, c.1 (1932)

       'En eski Türk müverrihi: Bilge Tonyukuk', Orhun, sayı.1 (1933)

       'Şarkî Türkistan', Orhun, sayı.4 (1934)

       'Edirne Mebusu Şeref ve Hakimiyeti Milliye muharriri A. Muhip Beylere Açık mektup', 
Orhun, sayı.5 (1934)

Diğer Eserleri

       Divan-ı Türk-i Basit, Gramer ve Lugati, Mezuniyet Tezi, Türkiyat Enstitüsü, no. 82, 111 s. (İstanbul, 1930)

       XV inci asır tarihçisi Şükrullah, Dokuz Boy Türkler ve Osmanlı Sultanları Tarihi, İstanbul, 1939.

       Komünist Don Kişotu Proleter Burjuva Nâzım Hikmetof Yoldaşa, İstanbul, 1935.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder